21 Kasım 2008 Cuma

Olay Oldu

Gallas genç kadroyu yeteri kadar cesur olmamakla zorladı. Takım arkadaşlarına saydırdı. Kaptanlığı zaten tartışmada olan adam kendini birkez daha ateşe attı. Çoğu kişi artık gitmeli görüşünde. Arsenal taraftarları gitsin diye kampanya başlatıyorlar forumlarda, kimisi ise böyle birşey varsa bunu dile getirmenin iyi birşey olduğunu ve bir kaptanın görevi olabileceğini söylüyor.
Genç oyuncuların çok şey bildiklerini sandıklarını ama hiçbirşey bilmediklerini ve büyüklerine saygısız davrandıklarını söylüyor. Yani çok artizler diyor. Özellikle bahsetmiyo ama Samir Nasri bunların başında geliyor. S diye bahsettiği orta saha oyuncusu olarak Nasri akla geliyor.

Bence gerçekten böyle bir yavşaklık, saygısızlık, cesaretsizlik, inançsızlık varsa takımda bu dile getirilmeli, takımın iyiliği, motivasyonu için kavga çıkarılmalı içeride, sertçe söylenmeli böyle şeyler. Kol kırılır yen içinde kalır mantığı yok ki Avrupa'lılarda. Çatır çatır tartışırlar.

Zaten işler ters gitmeye başlamış müdehale etmek gerektiğini süşünmüş Gallas. NBA'de bazen koçlar hakeme bilerek aşırı itiraz edip teknik faul alıp -hatta Don Nelson çoğu zaman atılıp- gerideki takımını motive etme yoluna gider. Bana öyle gibi geldi, ya da inşallah öyle olur, iyice bozulmazlar.

Donbass Arena

Donetsk Basin ya da kısaca Donbass Ukrayna'nın doğusunda ülkenin sanayi ve ekonomi bölgesi. Metalürjinin kalbi. Donetsk de bu bölgenin merkezi.

Stadyumun teslimi çok uzak değil. Stadı Enka yapıyor, biraz gecikme olmuş tabiki ama 2009 temmuza anahtar teslim vereceklermiş stadı.
15 Kasım'da tüm takım, Lucescu ve Ahmedov ziyarete gelmişler. İçeriden aldığım bilgilere göre oldukça etkilenmişler.


Euro 2012 için büyük kozlarından biriydi Ukrayna'nın. Turnuva için gösterilen projeler arasında takvime en çok uyanı da Donbass Arena oldu. Turnuvanın Polonya-Ukrayna'da gerçekleşmesi tehlikeye düşmüştü krizden dolayı. Hatta Türkiye'da hemen atlamaya niyetliydi ama nereye yapıyorsun? 1 milyon nüfuslu Donetsk'in 50000 kişilik 5 yıldızlı stadı olacak. 3 grup maçı, bir çeyrek bir yarı final maçı oynanacak Donbass Arena'da. Hayırlı olsun.
Stadın değişik bir özelliği çatısının bir bölümünün cam olması ve kar, yağmurdan korunurken güneş ışığından fedakarlık yapmak zorunda kalmayacak olması.

20 Kasım 2008 Perşembe

Hans Leitert

Bence oldukça iyi bir kaleci olan Heurelho Gomes 2-3 maç çuvallayınca Tottenham kaleci antrenörü Hans Leitert'i kovdu. Onun hikayesi de aslında bildik bir başlangıçla başlıyor, erken yaşta sakatlıktan dolayı futbolu bırakmış sonra kendini eğitime vermiş. 2001'de Viyana üniversitesinde spor bilimleri masterını tamamlamış. Avusturya U-21, Rapid Wien, Panathinaikos, Recrativo Huelva'dan sonra Tottenham'a gelmişti. Hans'ın baya fiyakalı sitesi var. Aldığı eğitimi pazarlamayı bilen bir adamın sitesi resmen.

Ama Tottenham'ın cezayı birine kesmesi gerekiyordu, 8 milyon pound bastıkları Gomes'i göndermek olmazdı tabi. Sanki Leitert Tottenham'ın senelerdir başında, takımdan çıkan bütün kaleciler de berbatmış gibi, Leitert'e patladı. Yazalım bir kenara, kalecilik gibi kaleci antrenörlüğü de nankörmüş demekki.

Liverbird

Liverpool şehrinin simgesi. Benim uzun zamandır gerçekleştirmek istediğimi bir planımın parçası. İlginç not: Liverpool'un Liver'ı gibi değil de diver'a kafiyeli gibi okunuyor. Resmi olmayan tarihi 1200'lere kadar dayanıyor. Efsanevi, gerçekte olmayan bir kuş bu arkadaş. Karabatak-kartal karışımı birşey gibi. 1911'de şehrin en ünlü binası Liver Building inşa edilmiş, 2 saat kulesine birer tane koymuşlar.


Bir görüşe göre dişi olanı denize bakıyor, denizcilerin sağ salim eve dönebilmesi için, erkek olanı şehre bakıyor, pub'ların açık tutulduğunu kontrol etmek için.



Liverpool kulübü şehrin sembolunun merchandise hakkını almak istemiş. İşte, yerel yetkililer karşı çıkmış, Evertonions' ayıp değil mi demiş. Liverpool daha önce "You'll never walk alone" ve "This is Anfield"ı da amblemine katmıştı.

18 Kasım 2008 Salı

Geliyor

Biliyorum ki efsane futbolcudan efsane teknik direktör olmuyor. Ama kariyerlerine saygıdan dolayı biraz daha üst basamaklardan başlama hakkına sahip oluyorlar. Kredileri biraz daha fazla oluyor. Oyuncular hoca efsane olunca daha saygılı daha özverili olabiliyor. Yani bunu denemek gerekiyor. Shearer istiyorsa Newcastle bunu ona borçludur demek istiyorum.
Newcastle'dan 6 yıllık takım arkadaşı Rob Lee, Alan Shearer'ın "Match of the Day"dan da ayrılmak istediğini, menajerlik yolunda önünde engel bırakmak istemediğini söylemiş.

Zaten son 7-8 senedir ekonomik ve teknik anlamda çok kötü yönetilen Newcastle'a, Shearer daha çok zarar veremez. Gerçi ben hala şöyle küme düşsünler biraz hava alıp gelsinler iddiamın arkasındayım. Tebdil-i mekanda ferahlık vardır...

17 Kasım 2008 Pazartesi

Sus


Hep beraber, haklı olarak Barcelona'nın form durumundan bahsediyoruz ama Chelsea de hiç fena değil. 13 maçta 32 gol atıp 4 gol yedi. Deplasmanda 7 maçta 19 atmış, 1 yemişler, 7 galibiyet. Mart 2008'de White Hart Lane'deki 4-4'lük maçtan beri 10 deplasman maçını da kazanmışlar. Bu 10, bir premier lig rekoru. Takımla deplasman gezen taraftarın keyfine diyecek yok.
W.B.A 0 - 3 Chelsea
Blackburn 0 - 2 Chelsea
Hull City 0 - 3 Chelsea
Middlesborough 0 - 5 Chelsea
Stoke 0 - 2 Chelsea
City 1 - 3 Chelsea
Wigan 0 - 1 Chelsea
---------
Newcastle 0 - 2 Chelsea
Everton 0 - 1 Chelsea
City 0 - 2 Chelsea
Tottenham 4 - 4 Chelsea

Anelka'nın yerine Tuncay olacaktı dilediği gibi "Sus" işareti yapardı tribünlere. Öyle 2004'teki gibi absürd durumlarda yapmak zorunda kalmazdı.

Bu hareketin de orijinali en karizması aşağıdakiydi heralde. 97'de 100.000 kişiye yapılmıştı, küfür gibi.

Bir de bunu çıkarttı Google karşıma. Allaha emanet.

21 mi? 12 mi?

Daha önce Sarbi olsun, Betnley olsun yanlış yazılmış formalar gördük, bunu yeni öğrendim ben.
1 mart 2006 İngiltere-Uruguay hazırlık maçı.


Yukarıda dakika 75, 21 forma numaralı oyuncu Peter Crouch beraberliği getiriyor takımına.



Aynı maç, dakika 90, Cole 2-1 yapıyor maçı. 12 forma numaralı Peter Crouch gol sevincinde.

16 Kasım 2008 Pazar

Premier Lig Day #13



Bolton 0 - 2 Liverpool
Liverpool yola devam ediyor. Kuyt ve Gerrard'dan birer kafa golü. Bolton'u yakan Ricardo Gardner oldu, çok iyi oynadı ama çok iyi 2 pozisyonda topu içeri atamadı. Biri büyük talihsizlik. Kaleciyi geçtikten sonra sol ayağınla tupa vur sağ ayağına çarpıp dışarı gitsin. Yazık valla.


Önceki senelerin klasik puan kaybetme maçıydı Bolton deplasmanı. Ufak ufak şampiyonluk yarışından kopma maçlarıdır. Chelsea Manchester bunları kazanır, Liverpool kazanamazdı. Artık bu sene iyi gibi.Devamı gelsin, inşallah.



WBA 0 - 3 Chelsea
Bu maçta 0-5 biter gibiydi, Chelsea sıkmadı kendisini ilk yarı 3 tane attılar orda kaldı. Bosingwa sol ayağıyla kepçeledikten sonra, Anelka 2 tane tıkıladı. Sonunda büyük takımın büyük golcüsü olabilecek mi acaba? Geçen sezon 10 maç gol atamayan bu adam 13. haftada 12 gole ulaştı.

Manchester 5 - 0 Stoke City
5'lik olacağı belliydi maçın. Netekim oldu. Ronaldo atmaya başladı ve devam ediyor. 2 frikik golü. 101. golü olmuş Manchester adına. Hangi ara attı la bu kadar. Haa geçen sene 40 küsür tane attıydı, he mi? Welbeck süper bir golle açtı kendi defterini.

Arsenal 0 - 2 Aston Villa
25. haftalar civarı yarıştan kopar gibi demiştim. Acaba o kadar da sürmeyecek? 13. haftada 4. yenilgilerini aldılar. Penaltıdan yırttılar, sonra Clichy 90'a çaktı kendi kalesine. "Abgonlahor atardı o atmasaydı" gibi boş bir cümle kuranlara selam olsun. Ne demek lan bu? Clichy de atmasın,uzaklaştırsın, dışarı atsın alla alla.


Fulham 2 - 1 Tottenham
Tottenham'ın gazını birinin alması gerekiyordu. Fulham aldı. İlk golü Davies'e yazdılar ama Woodgate baya bildiğin kendi kalesine atmış Carregher'ın üzerine çok gelmeyin la, Woodgate'de atıyor baya baya.


Blackburn 1 - 2 Sunderland
Ahmedinejad ile O.J Simpson değil mi bu fotoğraf? Ince olmuyor demiştik, çünkü Blackburn evinde domine ederdi maçı. Artık olmuyor acaba Paul Robinson'a mı suçu atmak gerek? İlk golde asisti var resmen.

Newcastle 2 - 2 Wigan
Öyle 87'de gol attım kazandık diyip çok takla atarsan 90'da golü yersin kursağında kalır taklalar. Beraberliği getiren de geçen de giydirdiğimiz Titus Bramble. Given'in yerinde olsam Duff'a bir daha direk tutturmam, sen git arkadaşım ileri,top mop gelir, kafanı eğ aşağı koştur dur derim.

Kim bu?

Bugün oynanan Eskişehir-Ankaragücü maçından basında en çok kullanılan kare. Kim olduğunu tam olarak bilmiyorum. Gökhan Emreciksin mi acaba?
Asıl dikkatimi çeken:topa bakışı, suratı, duruşu, kolları, bacakları, topa sağ ayağının dışıyla müdahale edecek olması...
Baya bildiğin Ümit Özat lan bu?
Tekrardan selam olsun büyük futbolcuya!

My fun days are over



Kaleci

Ya seyircinin ışıkları kapalıdır gözler senin üstünde ve sen başın dik, en yukarıda

Ya da ışıklar açılır, artık aydınlıktasındır gözler yine senin üzerinde ve sen tek başına, çaresiz.

Michael Mancienne

Chelsea'nin 20 yaşındaki oyuncusu. Ama henüz Chelsea fornmasıyla resmi maça çıkmışlığı yok. Wolves'a kiralık gitti bu sezon. Capello hafta içi Almanya ile oynanacak maç için milli takıma çağırdı onu. İngiltere'de sağbek kıtlığı mı var, yoksa stoper? Heralde yoktur ama bu adam kendi takımıyla tek bir maça çıkmadan o kadroda kendine yer buldu. En çok da kendi şaşırmıştır heralde.

Carson (West Brom), Hart (Man City), James (Portsmouth)

Bridge (Chelsea), Davies (Aston Villa), Johnson (Portsmouth), Terry (Chelsea), Lescott (Everton), Mancienne (Chelsea), Richards (Man City), Upson (West Ham)

Barry (Aston Villa), Carrick (Man Utd), Downing (Middlesbrough), Lampard (Chelsea), Gerrard (Liverpool), Wright-Phillips (Man City), A Young (Aston Villa)

Agbonlahor (Aston Villa), Bent (Tottenham), Crouch (Portsmouth), Defoe (Portsmouth), Walcott (Arsenal)