3 Eylül 2009 Perşembe

Wasilewski, Eduardo,Hakemler



Geçen hafta oldu heralde. Alex Witsel, Wasilewski'nin ayağını kırmış. Ben izleyemem öyle şeyler. Çok fena oldum defalarca Cisse'de, Larsson'da ve daha neler neler. Özellikle kaval kemiği kırıkları midemi bulandırıyor, çok üzülüyorum. Biryerden sonra izlemeyi bıraktım. İzleyemediğimi bilen bir arkadaşım aradı olum bunu sakın izleme dedi. Sağolsun duyarlı çıktı. Halen köşe bucak kaçıyorum o görüntülerden ama yukarıdaki kırılan bacağın röntgen görüntüsünden kaçamadım. Polonya 2009 yaklaşıyor ayağına Polonya basınını kurcalamaya çalışan ellerim kırılsın.

Bu gibi durumlarda ceza tartışılıyor sürekli. Witsel'e 11 maç gelmiş heralde. Bolivya'da da geçen bir olay olmuş da Ntvspor'da altyazısı geçti dün 1 yıl ceza vermişler adama, ama o sanki daha bir kavga gibiymiş.

Sportif ceza nasıl olursa olsun mağdurun mağduriyetini gidermiyor. Maddiyat ile karşılanabilecek bir mağduriyet değilse hiçbir ceza mağduriyet azaltmıyor. Witsel 5 maç oynamamış, 50 maç oynamamış Wasilewski'ye ne? Ha sağlam ceza aldı artık içim rahat mı diyecek? Başıma geldi çekecez artık diyip iyileşme sürecindeki hergün bu Witsel'e her türlü küfür etmeyecek mi? Etmesi de gerekmez mi? İntikam duygusu güçlü biriyse iyileşme sürecindeki çalışmalarında Witsel'den alacağı intikam gününü düşünerek motive olmayacak mı? Olmamalı diyen adam Wasilewski'ye nasıl ikna edebilir?

Yukarıdaki röntgenden anlaşılacağı üzere adam bildiğin parçalanmış, ceza da yüksek olduğuna göre pozisyon icabı değil kasti bir hareket. Akıl tutulması mı yaşamış Witsel, sonrasında ne bok yediğini görünce üzülmüş müdür? Bilmiyorum, maç içinde aralarında başka pozisyonlar mı getirdi bu duruma ama Witsel o bacağı gördüğünde kaç maç ceza alırım lan diye düşünecek kadar hayvan mıdır? Yani ben çıkamıyorum işin içinden?


Bir de UEFA Eduardo'ya 2 maç ceza verdi hakemi kandırmasından dolayı. Bildiğim kadarıyla UEFA "biz bu sezon izleyecez hakemi kandırdıysa biz gereken cezasını verecez" gibi bir kural duyurmadı. Celtic hakkımız yendi dedi, UEFA olayı sonuca böyle bağladı. Ancak maç sonrası görüntüler izlenerek ilk kez ceza verilen oyuncunun Eduardo olması, ona denk gelmesi ilginç. Hala kendini sakınması gerektiği psikolojisi olan ve bunda bence hiçbir yanlış olmayan bir adam her maçta envai çeşit topçudan en az 2-3 kez gördüğümüz bu kandırma girişimlerinde birinde başarılı oldu diye cezalandırılıyor. "2 maç ceza verelim böylelerine maçın kaderini değiştirse bile bir daha yaparken aklında bulunur" düşüncesi ellerinden gelenin tamamı.

Craig Gordon çıktı dediki ondan sonra: "2 maç cezaya değer bir hareket". Kötü bir davranış olduğunu ama futbolda bundan kurtulmanın da gerçekçi bir yolu olmadğını söyledi. Arsenal zaten ilk çamtan avatajlıydı ve zaten favoriydi ama kritik bir durumda bu penaltıyla gitseydş Arsenal İngilizler evet cezayı destekliyoruz bu çok kötü bir hareket kendimize çekidüzen verelim ayaklarına yatarlar mıydı? Craig Gordon soruyor: Böyle bir penaltıyla İskoçya Dünya Kupası Play-off'larına katılma hakkı kazansa İskoçlar bu kadar kötü hissederler miydi acaba?

Geriye yönelik bir cezalandırma yapılacak bir durum da değil bu. 86 çeyrek finaline kadar gidecek yolu şimdiden yapmaya mı başladılar acaba İngilizler sosyal kampanyalar Say no to Diving heryerde.

Ben zaten hakemin inisyatifinde olan bir kararın alınma sürecinde kitaplarda yazamayacak şeylerin devreye girmesi gerektiğini düşünüyorum. Yıllardır zevzek arkadaş muhabbetlerinde yaparız; geride olan takıma faul çalma, bırak yüklensinler, oynasınlar diye. Tabi bu işin abartısı ama hakemlerin bir maç 0-0'ken ya da 3-0'ken deplasman takımlarına penaltı çalarken psikolojisi yanı mıdır? Gördüğümü çalıyorum ben ama zaten 3-0 yanlış gördüysem de birşey olmaz yok mudur adamın aklında? Ya da pozisyonun olduğu dakika etkilemiyor mu hakemleri?



Hakem psikolojisi teranesini geçeyim de asıl şu Ergin-Bekir pozisyonuyla anlatmaya çalışayım derdimi. Pozisyon akıllarda anlatmaya gerek yok. Bekir, Ergin'i düşürdü ama "Ergin, Bekir'den kurtardığı topa yetişemezdi" görüşünü (yetişemezdi) değerlendirme kriterleri içine almak gerekir mi? Ya da alırsak çok büyük yanlış mı yapmış oluruz. Almazsak, Orta-2 matematik kitabını ezbere okutan bomboş öğretmene benzemez miyiz? Yok ben kendi muhakememde göz önüne alıyorum da acaba kurallarında değerlendirmesi gerekmez mi? Yani UEFA hakemlere biraz yorumunuzu katın diyebilecek midir? Ben zaten ceza sahası içinde ama ta en köşede, tek başına 4 defansın arasında, kaleye arkası dönük adama yapılan istem dışı faullerin de cezasının penaltı olmamasını isterim. Ceza gol vuruşuyşa, suçun gol vuruşu yapılma, takımca gol atma imkanı varken yapılması gerek. Şu boyutlardaki dikdörtgenin içinde aha şu yazılı olan 10 hareketten birini yapılırsa, işlemi durdur, topu beyaz noktaya götür. Bilgisayar programı mı bu?

Hak, adalet anlık ve/veya yaşam boyu eşit, doğru ve adil dağıtılamıyor. Benim dediğim de işte: Witsel bu kadar eşşek olmasın, öyle hareket yapmasın, Martin Taylor, Eduardo'yu sakatlamasın, Eduardo 1,5 sene sonra kendini yere atıp penaltı kazanmasın, kuşlar cıvıldasın, çiçekler açsın, her mevsim bahar gibi huzur versin.