8 Mayıs 2008 Perşembe

FIFA Dünya Sıralaması Prosedürü

Fifa'nın Mayıs 2008 itibariyle açıkladığı ülkeler sıralaması yukarıda. Bu tablonun neye göre hazırlandığı, nelerin dikkate alındığı merak ettim geçenlerde. Türkiye şimdi niye 2 basamak düştü gibi soruların cevabı puanlama sisteminde var.

Biraz açıklayayım. 1993'te başlanan bu sıralama yıllar geçtikçe ülkeler tarafından gerçekleri yansıtmadığı, son form durumlarını gösteremediği ve karmaşık olduğu gerekçesiyle sorgulandı. Mesela 1993 ve 1996'da Norveç 3 defa dünya ikincisi, 2006'da a.b.d dünya 4.cüsü görünüyordu. Sonunda 2005 aralığında değişti. Ayrıca büyük organizasyonlara son şampiyon veya ev sahibi statüsüyle doğrudan katılan ülkeler eleme maçları oynamadığı için yüksek puan toplayamıyordu.

En büyük değişiklik göz önüne alınan son 8 yıl yerine son 4 yıllık performans dikkate alınmaya başlandı. Eski sistemde kullanılan atılan gol ve iç saha deplasman değişkenleri formülden çıkartıldı. sıralama puanı değerlendirilebilmesi için takımların en az 5 maç yapması gerekiyor. Oynanan bütün milli maçlarda galibiyet için 3 beraberlik için 1 puan veriliyor. Penaltılarla sonuçlanırsa kazanan 2 kaybeden 1 puan alıyor. Maçların statüsüne göre 1'den 4'e kadar katsayılar veriliyor. Hazırlık maçları 1, Dünya Kupası ve Kıta şampiyonaları eleme maçları 2, Kıta şampiyonası maçları ve Konfederasyon kupası maçları 3, Dünya Kupası maçları 4 kat ile çarpılıyor. Sonra rakip takımın gücü devreye giriyor. Bunun katsayısı da (200-rakip takımın sıralaması)/100 formulünden hesaplanıyor. 1. sıradaki Arjantin ile maç yapılırsa 2.00 (Formulün burasında bir exception var), 100. sıradaki Cezayir ile maç yapılınca (200-100)/2=1.00 katsayı kullanılıyor. 150. sıradan daha alttaki takımlarla maç yapılıyorsa 0,50 ile çarpılıyor. Göz önüne alınan 4 yıl yeniden eskiye sırasıyla % 100, % 50, %30, % 20 ile ağırlıklandırılıyor. Yerel zorluk isimli kriter ise kıtaların federasyonlarına mensup takımların son 3 Dünya Kupasında aldığı sonuçlara göre belirleniyor. Kıtalara 0,85 ile 1.00 arasında puanlar atanıyor ve oynanan maç hangi 2 kıta takımı arasında ise bu katsayıların aritmetik ortalaması o maçın yerel zorluk katsayısı olarak belirleniyor.

En sonunda ise;

Puan=100* (Sonuç Puanı * Maç statüsü * Rakip Takımın Gücü * Yerel Zorluk * Tarih Katsayısı)

Örnekte verelim tam olsun. Türkiye'nin Portekiz (9. sıra) ile oynayacağı maçı kazandığını düşünelim.

Sonuç Puanı=3

Maç statüsü =3

Rakip Takımın Gücü= (200-9)/100=1,91

Yerel Zorluk = (1.00+1.00)/2= 1.00 (Şuan Avrupa için geçerli olan katsayı)

Tarih Katsayısı = 1.00

Puan=100*3*3*1,91*1*1= 1719

Türkiye şuan 856 puanda. Bu 856 puan son 4 senedeki 40 maçtan kazanılmış olsun. Portekiz maçından Türkiye'nin kazandığı 1719 puan 856*40=34,240'a ekleniyor ve yeni ortalama 1 maç ile yaklaşık 877'ye çıkıyor.

Fifa Bu kriterlere göre her sezon 2 ödül veriyor ülkelere. İlki Yılın takımı. O yıl içinde oynadığı maçlardan aldığı puanların en iyi 7sinin toplamı en yüksek olan takım yılın takımı oluyor. 2007'de Arjantin, ondan önceki 5 sene Brezilya ve 2001'de ilginçtir Honduras yılın takımı olmuş.

İkinci ödül ise Yılın en iyi yükseleni olarak çevirilebilir Türkçe'ye (The Best Mover of the Year). Bu ödül üst sıralarda sıra olarak yükselmek alt sıralara göre çok zor olduğundan en çok basamak atlayana verilmiyor. Takımların yıl sonunda topladıkları puanlar o yıl içinde topladıkları puanla çarpılıyor.En yüksek puana sahip takım ödülü kazanıyor. Kazananlar 2007 Mozambik, 2006 İtalya mesela.

7 Mayıs 2008 Çarşamba

Jimmy Bullard

1978 Londra doğumlu. Çok tanıdık olmayanlar için genç yetenek gibi görünen oyunculardan. Bomboş geçen 99-01 arası West Ham deneyimi .2003'te League Two takımı Peterborough United'tan Wigan'a gelerek üst düzey futbola başlamış. Oradan 2006'da Chris Coleman tarafından Fulham'a transfer edilmiş 2,75 milyon pound karşılığında. Hatta ilk 2 3 maç şov yapmıştı da Coleman en iyi harcadığımız 2 milyon pound demişti. Sonra diz bağlarını sakatladı 2006 eylülünde ve tam 16 ay sonra 12 Ocak 2008'de West Ham maçında döndü sahalara. Kısa süre arayla Aston Villa ve Blackburn'e ikiz gibi frikik golleri attı ve duran topların usta ismi oldu Craven Cottage taraftarları için. Birmingham'ı yendikleri maçta ilk golün kesmesini de o yaptı. Fulham zoru başarıp ligde kalırsa (deplasmanda Portsmouth'u yenmek durumundalar, Reading'in Derby'i yeneceği düşünülürse) bunda Bullard'ın payı oldukça yüksek.


Bu arada Bullard büyükannesi tarafından Alman bağına sahip olduğunu ve evraklarının hazır olduğunu, çağırılırsa Almanya için forma giyeceğini 2006 Dünya Kupası öncesi basın aracılığıyla duyurmuştu. Ben zaten Nowitzki'ye benzetiyordum, ama millet kimlere benzetmiş.

6 Mayıs 2008 Salı

NBA 2008 Playoff 1. Tur

Celtics 4 - 3 Hawks Lakers 4 - 0 Nuggets
Pistons 4 -2 Sixers Hornets 4 - 1 Mavericks
Magic 4 - 1 Raptors Spurs 4 - 1 Suns
Cavaliers 4 - 2 Wizards Jazz 4 - 2 Rockets

İlk 4'tekiler son 4'tekileri rahat eledi. Demekki neymiş hem saha avantajı diye bir şey varmış, hem de saha avantajını kazananlar gerçekten de diğerlerinden iyi takımmış, ya da böyle birşeyler? Bu postu girmemi geciktirecek serinin Boston-Atlanta olacağı kimsenin aklına gelmezdi heralde. Atlanta özellike 6. maç çok iyiydi ama eski ateri oyunundaki gibi rakiplerini sinirlendirdiler ve 7. maç feci ezildiler.

Buna rağmen feci takdir topladılar haklı olarak. Celtics seyircisi çok gazdı, hiç bu kadar yükses ses duymamıştım uzun zamandır. Detroit yine kazanması gereken maçları kazanıyor, onu dışındakilerde fazla kasmıyor ne olursa artık diyorlar. Orlando Toronto'yu rahat geçti Dwight Howard 5 maçın üçünde 20 sayı 20 ribauntun üzerine çıktı. Hidayet adını her sezon tekbir oyuncuya verilen bir ödül kazanarak tarihe yazdırdı.
20 sene sonra nba.com'da history'ye tıklayınca onun ismi yazacak o kategoride. Cleveland Washington da artık Chelsea-Liverpool gibi ama daha az heyecanlı gibi oldu her sene biri 4 biri 5 olunca.

Batı da ne olur belli olmaz dedik ama İlk 4 diğer 4'e toplam 4 maç kaybetti. Kobe 2. maçta 49 attı.

Denver bir türlü başarılı olamayan yıldızlar topluluğu oldu sanki. Böyle takımlara hoca değişikliği lazım bence. Utah Rockets'ı rahat geçti.Mehmet Okur ilk 5 maçta double-double yaptı.

Spurs-Suns ve Hornets-Mavericks 7. maça kadar gider diye düşünmüştüm erken bitti. Dallas Avery Johnson'ı kovdu geç bile kaldılar. Rick Carlisle gelecek deniyor. Nowitzki inancını kaybetmiş zaten yeni başlangıç istiyor. O da sonuçta 30 yaşına geldi ve şampiyonluk sitiyor. Hornets her şeyi yapabilecek bir takım. Arkalarında çok iyi bir taraftar var. Hornets-Spurs ne olur hiç konuşmayayım.

CSKA Moscow Şampiyon


Yarı Finalde Tau'yu yenen CSKA ile geriden gelip Siena'yı yenen Maccabi finalde karşılaştı. CSKA Maccabiyi önce yavaşlattı, durdurdu, oynayamaz koşamaz hale getirdi, resmen uyuttu, maçı da rahat kazandı. Son hücumlarda neredeyse topu potaya atmayacaklardı süre geçsin de Maccabi tempo yakalayamasın diye. Alaskan Assasin Trajan Langdon MVP oldu. İlk yarıda çok yüzdeli dış şut attı. Siskauskas kötü maç çıkardı, ama yine 14 sayı attı. Büyük oyuncu olmak böyle işte.

3.lük maçında Siena Tau'yu uzatmada yendi.

5 Mayıs 2008 Pazartesi

Bayern Munich Şampiyon

Bayern Wolfsburg ile 0-0 berabere kaldı ve bitime 3 hafta kala 21. şampiyonluğa ulaştı. Geçen sezon şampiyonlar ligine kalamamanın acısını transferle çıkartmaya çalışmışlardı. Uefa kupası, Bundesliga ve Alman kupasına mutlak favori giren Bayern Zenit tokatından sonra 3'te 2 yapmış oldu en azından.

Real Madrid Şampiyon

Osasuna 1 - 2 Real Madrid
Maç ender gelişen Osasuna atakları modunda ilerledi, Real 10 kişi kaldı, 1-0 geriye düştü 82'de. Ama yukarıdaki gibi bir final bekliyordu izleyeneleri. Çok dramatik oldu. 87 Robben, 89 Higuen golleri bitime 3 maç kala Real'e 31. şampiyonluğu getirdi. Asıl kutlama Çarşamba Barnabeu'da Barcelona karşısında.

Championship Sonuçları

-

W.B.A Şampiyon oldu. Stoke Leicester ile 0-0 berabere kaldı 23 sene sonra 1. seviyeye çıktı, Leicester'ı da tarihinde(124 yıl) ilk kez 3. seviyeye yolladı. Southampton kazandı kurtuldu. Diğer düşenler Scunthorper ve Colchester oldu. Hull Watford ile Bristol City de Crystal Palace ile 10-14 Mayıs'ta Play-off finali için çift maç yapacak. Final 24 Mayıs'ta Wembley'de.

4 Mayıs 2008 Pazar

Perfume: The Story of a Murderer





Karoline Herfurth-Ben Whishaw