3 Ağustos 2008 Pazar

Led Zeppelin


Led Zeppelin’in geçmişi 1960’lı yılların meşhur İngiliz rock grubu The Yardbirds’e 1966 yılında ayrılan gitarist Paul Samwell-Smith’in yerine Jimmy Page’in gruba dahil olmasıyla başlar. 2 sene sonra bu sefer davulcu Jim McCarty ve vokalist Keith Relf’in gruptan ayrılmasıyla Page adına grubu yenileme vakti gelmiştir. Yeni elemanlar aramaya başlar ve hedefte ilk sırada solist Terry Reid vardır, fakat Reid bu teklifi reddedip, Page’e o sırada Hobbstweedle adlı grupta söyleyen West Bromwich’li vokal Robert Plant’i önerir. Plant teklifi hoşnutlukla karşılar ve kabul eder, henüz 19 yaşındadır.


Herşey yoluna girmeye başlamışken çekirdek Yardbirds kadrosunun son üyesi bassçı Chris Dreja da fotoğrafçılığı seçerek gruba veda eder, arayışlar tekrar başlar, ilk olarak eşinin önerisiyle bassçı John Paul Jones, ardından Plant’in arkadaşı davulcu John Bonham gruba katılır, artık kadro tamamdır.


İlk başlarda New Yardbirds adıyla sahne alırlar ama orjinal Yardbirds grubuyla Page dışında ortak noktaları kalmadığı için isim değişikliğine giderek Led Zeppelin adını alırlar. İlk performansları 1968 Ekim’inde İngiltere Surrey Üniversite’sindedir. Sadece bir ay sonra Atlantic Record’la anlaşıp, 1969 başında ilk albüm Led Zeppelin’i çıkarırlar, ardından Amerika turnesi başlar, bu arada yeni albüm çalışmalarına da başlarlar ve 1969 sonunda Led Zeppelin II müzik marketlerdeki yerini alır. Page’in gitardaki ustalığı, Plant’in keskin ses tonu, Jones’un melodik bass ritimleri ve Bonham’ın davuldaki sertliği birleşince albüm, Amerika ve İngiltere müzik listelerinde zirveye ulaşır, artık tüm dünyada tanınan bir grup haline gelirler. 1970 Ekim’inde diğer iki albümün aksine daha akustik ve folklorik ezgilerle bezenmiş üçüncü albüm Led Zeppelin III’ü piyasaya sürerler ama bu değişim bile albümün ve grubun zirvede olmasını engellemez. Grup hızından hiçbirşey kaybetmeyerek Led Zeppelin IV albümünü 1971 yılının Kasım ayına yetiştirir, aslında albümün resmi adı Led Zeppelin IV değildir ama dördüncü olması sebebiyle böyle kabul edilir. Atlantic Records, albüm kapağında her grup üyesinin bir işaretine yer verir, bu sebeple “Four Runes (Symbols)” ya da ZOSO olarak da albüm adlandırılır.

Dördüncü albüm adına asıl konuşulması gerek konu hiçbir zaman listelerde zirveye ulaşamamasına rağmen 20 milyonun üzerinde kopya satması ve rock tarihinin en iyi şarkıları arasında gösterilen, 3 milyon seferin üzerinde radyolarda çalınan “Stairway to Heaven” gibi bir hit’e sahip olmasıdır.


1973 Mayıs’ında üçüncü kez listelerde zirveye ulaşan, alışılmış rock sound’unun dışında reggae ve funk ezgileri barındıran beşinci albüm Houses of the Holy’yi piyasaya sürerler. Üçüncü albümdeki radikal hareketleri bu albümde de tutar, hayranları tarafından yine beğeniyle karşılanır. Bir sene sonrasında kendi plak şirketleri Swan Song’u kurup, 1975 Mart’ında çıkışının ikinci haftasında zirveye oturup altı hafta bir numarada kalacak olan altıncı albümleri Physical Graffiti’yi çıkarırlar. Aynı yıl turneler devam ederken solist Robert Plant ve eşi, Yunanistan’ın Rodos adasında bir araba kazasında yaralanırlar ve turne iptal edilir. Yaklaşık bir senelik boşluk 1976 yılında çıkan Presence albümü ve ardından gelen Led Zeppelin’in konser belgeseli “The Song Remains the Same”in, New York’taki prömiyeri ile sonlanır. Grup, ertesi sene Amerika turnesindeyken şanssızlık bir kez daha Robert Plant’in peşini bırakmaz ve kötü haber ulaşır, Plant’in altı yaşındaki oğlu Karac, mide enfeksiyonu nedeniyle ölür ve turne iptal edilir. Kulaktan kulağa Led Zeppelin’in dağılacağı dedikoduları dolaşmaya başlar.

1979 Eylül’ünde Stockholm’de Abba’nın stüdyosundan çıkan altıncı ve son stüdyo albümleri In Through the Out Door’a kadar Led Zeppelin, küçük bir Avrupa turu dışında hiçbirşey yapmaz. Bu albümde yer alan All My Love şarkısını, Robert Plant ölen oğlunun anısına yazar. Grup, listelere tekrar zirvede dönerken ve yeni bir Amerika turnesi hazırlığındayken yeni bir şokla karşılaşır. 1980 Eylül’ünde davulcu John Bonham aldığı aşırı alkol sonrası ölür, 2 litre votka içip sızdığı ve uyku esnasında boğularak öldüğü söylenir. Bonham’ın yeri doldurulamazdır ve hayranlarını üzecek beklenen açıklama gelir, Led Zeppelin dağılır.


1982 senesinde Jimmy Page, önceki albümlerden seçme şarkılarla Coda adında yeni bir albüm çıkarır. Ardından grup, 1985’te davulcu olarak Phil Collins’le Philadelphia’da Live Aid konserinde, 1988’de davulcu olarak ölen Bonham’ın oğlu Jason Bonham’la Atlantic Records’un 40. yılı anısına New York Madison Square Garden’da sahne alıp çaldıysa da tüm birleşme dedikodulara rağmen tekrar bir araya gelmezler.

Led Zeppelin son olarak, 2007 Aralık ayında, bir önceki sene yaşamını yitiren ünlü prodüktör Ahmet Ertegün anısında 19 yıl aranın ardından Londra’da O2 Arena’da orjinal kadrodan Jimmy Page, Robert Plant, John Paul Jones ve grubun ölen üyesi John Bonham’ın oğlu Jason Bonham’la birlikte sahne alır. 90 dakika boyunca hayranlarına güzel bir nostalji yaşatırlar.

Led Zeppelin’in tüm albümleri Billboard müzik listelerinde ilk 10 görmüş ve 300 milyonun üzerinde albüm satışı yapmıştır. Haklı olarak rock tarihinin en iyi grupları arasındadır.



Albümleri
Led Zeppelin (1969)
Led Zeppelin II, (1969)
Led Zeppelin III, (1970)
Led Zeppelin IV, (1971)
Houses Of The Holy, (1973)
Physical Graffiti, (1975)
Presence, (1976)
The Song Remains The Same, (1976)
In Through The Out Door, (1979)
Coda, (1982)

Hiç yorum yok: