22 Mayıs 2008 Perşembe

Manchester United CL Şampiyonu







Moskova'daki finalde kupayı United kazandı penaltı atışları sonunda. Kadrolarda pek sürpriz yoktuyla başlayım ama Ji Sung Park'ın değil 11'de 18'de bile olmaması nedir anlamadım?

Gole kadar ölüm gibiydi gerçekten. Maçlar böyle takımların abartı temkiniyle başlayınca hiç gol olmazmış gibime geliyor sürekli. Ama işte sağ kanattan Wes Brown sol ayağıyla orta yapınca, Ronaldo da 60 cm sıçrayıp kafayı köşeye vurunca oyun açıldı.




Sonra Ronaldo ortasına Tevez'İn kafası dönen topu Carrick'in gol yapamaması, Rooney'in yerden ortasına Tevez'in dokunamaması United'ın maçı kopartmasını engelledi.

Üstüne şans Chelsea'ye güldü, Essien'in şutu Vidic ve Ferdinand'a çarpıp Lampard'ın önüne düşünce 45'te eşitlik geldi.


Maçların en zevkli kısımlarının 30-45 arası olduğuna inanırım yine öyle oldu ve yine devre arasına çok yakın gol atan takım 2. devreye çok iyi başladı ve uzun süre götürdü.

Maçın kader anlarından biri 78. dakikada Drogba'nın şutunun direğe çarpıp dışarı çıkmasıydı. Kaleci ya da defans tarafından önlenemez bir kesme attı Drogba, Van der Sar uçtu ama kurtaramayacağını bilerek, dışarı çıksın diye umarak.




Bundan sonraki 10 dakikalık sürede Chelsea baskıyı azalttı, iki takım da maçın uzamasını beklemeye başladı. Uzatmada 94'te bu sefer Lampard şutu üst direkten döndü.


100. dakikada ise soldan Evra çok iyi getirdi Giggs sadece Terry'nin olduğu kaleye -bence heyecandan dolayı- istediği vuruşu yapamadı, Terry topu kafayla kornere attı.


115. dakikada kavga çıktı, Drogba atıldı. Zidane futbola Dünya kupası finalinde çoğumuzun takdir ettiği bir hareketle veda etmişti. Drogba da futbola olmasa da Chelsea'ye , okkalı bir kafa atmasa da sümük gibi bir tokat atarak veda etti.Ee tabi herkes Zidane olamıyor diye geçeyim.


120. dakika civarı hocalar penaltıcıları oyuna sokunca Arsenal-Galatasaray da penaltı atmak için giren ama kaçıran Suker geldi aklıma. Dünküler allahtan utandırmadılar hocalarını.

Önce Ronaldo kaçırdı. Penaltı atmaya bu kadar lakayıt gelene sarı kart gösterilmesi bir de ağzının üstüne tokat atılması gerek bence.

Şahsen ben dünkü maçta futbolcu olsam hocam bana sen penaltı atacaksın demedikçe sazan gibi atlamam. Senin ismin penaltıyı gole çevirenlerde geçmese de kupayı alan kadroda çok da güzel hatırlanacaksın. Ama işte kaçırınca hem milletin nefretini kazanıyorsun daha da kötüsü çok üzülüyorsun haklı olarak salya sümük ağlıyorsun. Ben zannetmiyorum ki Grant, Terry'e son penaltı senin diye direktif versin. Son penaltıyı ne kadar simge isim olursa olsun, alışık olmayan stopere attırmak ne kadar doğru?

Anelka'yı ise dünkü penaltıya gelirkenki gibi stresli ne gördük ne de görebiliriz. Van der Sar onun penaltısını kurtarınca kırmızlar havaya uçtu.



Kupa töreniyle alakalı bişeyler söyleyecem. Futbolcuların tribüne çıkıp kupa alması biraz eskimedi mi yoksa ben tamamen uyduruyorum her sene böyle mi oluyordu? Giggs Bobby Charlton'un 758 maçlık rekorunu çok anlamlı bir maçta kırdı. Charlton da seranomi hazırlanırken futbolcularla beraber yağmurun altında ıslandı. Adam 70'ine dayanmış zatürre falan olursa zor yırtar valla. Maçta ağzı burnu kanamadık oyuncu kalmadı neredeyse. Herkese kramp girdi. Rio Ferdinand ilkti. Ferdinand'a bile kramp giriyorsa biz halısahada bile oynamayalım. Bir de 87 dakika civar Drogba sağdan yerden gelen ortaya dokunmaya çalıştı korner istedi hakem aut verdi Drogba "Haydaaa" diye bağırdı gibime geldi.

Bunca güzellik arasında televizyonun sesi de kısılmıyorki. İster istemez maruz kalıyor insan spiker-yorumcu çifti bozuntusuna. Bir de spiker azarlıyor artık İlker Yasin new edition. Hala Türk takımını eleyen takımı tutma isteği var, hala bi hayaller, hala teraneler.

İlker Yasin Üniversitesi: Carlos Tevez güçsüz, Manchester kontraatak takımı,Carregher penaltıyı atmaya geliyor.

Ertem Şener Sanat Okulu: Kanatları olmadan uçan tek insan Ronaldo, Ferguson adeta canlı heykel, oyyff içim sıkıldı yazamaz oldum.

Hiç yorum yok: