8 Mayıs 2009 Cuma

%90 Sivas, %80 Beşiktaş...

Saçma sapan işlerle uğraşıyorum bu aralar. "yazasım çok var da zamanım yok ondan yazamıyorum" gibi bir durum yok ama. Futbol blogları sayı olarak tanımsız oldu zaten de kaliteli işler çıkranları bile takip etmek zor. Şu son 2-3 haftadaki 4-4'ler, rezil 2-6, izleyemediğim 1-1'lik olaylı 1/2 final. Bloglarda o kadar çok yazı var ki bu maçlarla alakalı herşeye değinmiş yazarlar. Okuyunca çok yazası gelmiyor insanın. Hatta bazen okuyası bile gelmiyor.

Önce 2-6 ile başlayayım. Rezalet. Barcelona "tamam diğer takımları harcıyorsunuz ama du bakalım şampiyonluk falan siz çok gaza gelmişsiniz" dedi ve aldı o gazı. Helal olsun ne diyelim. Yazın Real Madrid transfer şov yapar heralde. Her zaman diyorum Real'in kadrosu benim hatırladığım zamanlarda hiç bu kadar kötü olmamıştı. Her zaman dünyanın en iyi 11'ine 3-4 adam sokulurdu ortalama. Şuan Casillas ve belki Ramos. Ramos 1 gol 1 asist yaptı maçta ama ilk yarıdan 3'lük olmalarında bence başrol onun. Çok adam kaçırdı soldan soldan geldi sürekli Barcelona.

Arsenal'in zorlu fikstüründen bahsettik. Lig gitmişti de diğerlerinden de güzelce elendiler. CL rövanşında maçın başından kaybetti zaten turu. Tamam geçmemiz zordu ama böyle hiç heyecan yaşayamadan gitmek yakışmadı. C. Ronaldo'nun 3. goldeki 70 metrelik topsuz deparına tüylerim diken diken. Maç bitmiş sayılır, rakibinin turu geçmesi için 4 gole ihtiyacı var ama hiç atası yok, sen kalk bir tane gol atacam diye o kadar zahmete gir. Benzer pozisyonda Arshavin Liverpool maçının 90. dakikasında 4. golde yaptı o koşuyu, belki bu sefer daha uzununu. Ama o maç tam thriller yani. Arshavin'in yerinde olsam koşardım, C. Ronaldo'nun yerinde olsam hayatta koşmazdım çok net. Bu ayakla nereye koşuyom o ayrı.

Arsenal'in Portsmouth'u deplasmanda yendiği maçta Arshavin yerde kalıyor hakem penaltı diyor. Arshavin hayır değildi gibi hareket yapıyor, korneri gösteriyor. Wenger'in yeğeni Bendtner gol yapıyor penaltıyı. Maç sonrası Wenger'e soruyorlar. Kendisine göre pozisyonun penaltı olduğunu, Ama Arshavin değil diyorsa dürüstlüğünden dolayı tebrik etmek gerektiğini falan söylüyor. E peki niye gole çevirdiniz sorusuna da sırıtarak, fırsatçı gibi "e ama verilmişti artık birkez" diye kaçamak cevap veriyor.

Bir de bu maçta Arshavin kaptan çıktı. Bu ne hız değil mi sizce de? Bir İlk 11'ine bakın Arsenal'in bir de yedek oyuncularının tecrübesizliklerine. İyice Sabi-Sübyan. Yaş olayından şurada bahsetmişiz. Bischoff, Randall ve Merida sonradan oyuna girdiler bu maçta. Bischoff transferinin üzerindeki soru işaretleri de şunun içindeymiş.

Wigan deplasmanında Bolton'lılar ayakkabıları çıkarıp sallıyorlardı.Orijinali "Stand up for the Wanderers" olan şarkının "Shoes up for the wonderers" modeliymiş. Çıldırma durumundaki "zıpla zıpla zıplamayan ..." ruh haliyle "Bolton için ayakkapını çıkar", Nike'a maşallah diyelim.

Adamım Tristan bir süre takıldıktan sonra gollere başladı yavaştan. Diğer adamım da Ricardo Fuller'dır. Tipi de çok güzel göbekli falan. Eğleniyor oynarken.

Rooney çok formda. En verimli zamanıdır benim izlediğim kadarıyla. Herşeyi yapıyor. 4-4-2'nin sol açığından daha çok yardım ediyor.

Milliyet'in futbol blogundaki şov bir yazıyla bitireyim. "İşte bu duruma göre hesaplarsanız Sivasspor'un %90, Beşiktaşın % 80 Trabzonsporun ise % 50 Şampiyonluk şansı var" diye bitiyor bu güzel yazı. Dalga mı geçiyo adam mı seçiyon diye bitireyim ben.

Hiç yorum yok: