Federer ile Henry'nin arkadaşlığından bahsetmiştim. Farklı kulvarlardan ünlülerin birbirleriyle arkadaş olması hep değişiğime gitmiştir. Basketbolcuyla-oyuncu, müzisyenle-politikacı...
Henry ile Federer aşağıdaki hayali telefon görüşmesini yapabilirler ya da benzerini yapıyorlardır diye düşündüm. Değişik bir olay işte net bir şekilde.
Roger: Alo Thierry,merhaba nasılsın?
Thierry: Ooo, iyiyim Roger sağol, nerelerdesin yaa?
R: Napalım abi iş güç dolanıyoruz işte, Geçen hafta Amerika'daydım, birkaç turnuva vardı, şimdi Basel'deyim turnuva var, bu aralar Avrupa'da sayılırım arada bir Dubai var sadece.
T: İyiymiş abi görüşelim bir ara, çok özledim valla.
R: Görüşelim tabi abi, ben de onun için aradım zaten sen nasılsın?
T: İyidir ya sakatlık geçti sayılır da hala eski formuma kavuşamadım, kavuşsam da oynatmıyor zaten Frank. Laf aramızda fazla da oynayasım yok, takılıyorum işte, Barcelona çok güzel şehir, biliyorsun. Aaa olum biz bu haftasonu Basel'e geliyoruz CL maçı var, e sen de ordaymışsın? Ama kamp durumları ya, zaten salıdan geliyoruz, çarşamba gecesi döneriz kesin. Ama maça geliyorsun değil mi? Bir suratnı göreyim yaa.
R: Ben de konuyu açmadım bilerek kampta zor duruma düşme şimdi diye. Maça gelecem tabiki, gelirim yanına bir ara, soyunma odasının oralarda görürüm bir seni.
T: İyi gel tabi de ne zaman şöyle adamakıllı görüşeceğiz olum biz?
R: Emekli olunca heralde.
T: Vallaha ya hiç sorma, pazartesi günü takımın izin günü. Turnuvan bitmezse Basel'e gelirim yine, biterse bir Paris yapalım, Miroslava'yı da alırsın, ben gece geri dönerim ordan.
R: Süper olur abi, yarı-finalde elenirsem Paristeyiz, elenim mi?
T: Elen tabi olum yeter kazandığın.
R: Başka yer olsa olurdu da, burada ayıp olur be abi.
T: Neyse tamam konuşuruz o zaman.
R: Tamam abi hadi sen de kendine iyi bak.
T: Tamam, byby.
Bu da bizim hayatımızın normal telefon konuşması işte. Normal olan biziz gibi, he mi?
Someone of God'uz işte, Allah'ın Kamil'iyiz.
E: Napacan la haftasonu?
E: Napacam olum oturacam boş boş.
E: Hah, iyi. Geliyom ben bu akşam o zaman.
E: İyi gel, ne zaman gelecen?
E: Birazdan çıkacam. 2,5 saate gelirim. Yavaş yavas, benzin çok gitmesin.
E: İyi, gelirken bira al.
E: E, heralde olum.
E: Afferim
E: De haydi
........
Sansür geldi, postlara devam ama foto koymayı bilmiyorum, bilsem de bu post'a ne fotosu koyacam onu bilmiyorum.