3 Mayıs 2008 Cumartesi
Premier Lig: 37. Hafta Cumartesi
Championship: 46. Hafta
Hafta sayısına 46 yazınca bile bir değişik oluyor insan.
Ben bu haftaları çok seviyorum, 24 takımdan 14'ünün bir hedefi var. W.B.A çıkmayı bizce garantilemişti(W.B.A Premier Lig'de) şimdi Stoke City var sırada. Leicester'dan 1 puan alsalar bile Premier'e direkt yükseliyorlar, hem de 23 sene sonra ilk defa en üst ligde mücadele edecekler. Ama Leicester da tarihinde ilk defa 3. seviyedeki lige düşme tehlikesiyle karşı karşıya.Southampton'ın üstünde kalmaya çalışacaklar.Hull ve Gençlerbirliğin'den devre arası giden Avustralyalı Nick Carle'nin takımı Bristol City'nin play-off'larda yeri garanti. Play-off yarı finalleri 10-14 Mayıs çift maç eliminasyon oynanacak ve şampiyon 24 Mayıs'ta belli Wembley'de belli olacak. Puan durumu aşağıda, alah her lige Play-off nasip etsin yarabbi, amin!
2 Mayıs 2008 Cuma
Duncan Ferguson
Dün Zenit Bayern'i ezmiş, Rangers penaltılarda Fiorentina'yı elemiş. İlk penaltıyı Ferguson kaçırmış diye okuyunca Barry'i attım aklımın uzaklarına Duncan geldi ilk olarak. Kısa da olsa Rangers kariyerinden dolayı olsa gerek. Hayal meyal hatırlıyorum sahanın köşesinde birine kafa atmıştı hakemler görmemişti de, sonradan hapse girmişti. Gelmiş geçmiş en güçlü oyuncuydu heralde. Youtube da ismini yazıp aratınca çıkan ilk video anlatıyor zaten olayı(Duncan Ferguson). Roque Junior'ı da aşağıdakihale getirmişti 33 yaşındayken. Hint fakiri gibi kalmış garibim.
Chelsea Finalde
30 Nisan 2008 Çarşamba
Bir kez daha: Chelsea-Liverpool
03.05.2005
Liverpool 1 - 0 Chelsea (Luis Garcia)
25.04.2007
Chelsea 1 - 0 Liverpool (J. Cole)
01.05.2007
Liverpool 1 - 0 Chelsea (D. Agger)
22.04.2008
Liverpool 1 - 1 Chelsea ( Kuyt, Riise(kk) )
Manchester United Finalde
Old Trafford'dan çıkan sesler şarkılar muhteşemdi, ah bi de o adam olmasa da sesi istediğimiz gibi açabilsek, çekinmeden, tereddüt etmeden.
Scholes kaleyi karşısına aldı diyorsa spiker ben korkarım arkadaş o ataktan. Zambrotta topu yuvarlamaması gereken adamın önüne yuvarladı. Gol olur dedim ama yerden olur diye düşündüm bir Scholes klasiği olarak. Ne kadar güzel bir adam bu. Valdez de şaşırmıştır bizim kadar izlemişse uzaktan gollerin hepsini yerden atan adamın 90'a vuracağı tuttu diye. Anında Erçin aradı zaten yerden atmadı sayılmaz falan dedi.
3-4 maçtır ya bu ji Sung Park da neden bu kadar ısrar ediyor diye, bu maç anladım, adam çok fazla koşuyor boş da koşmuyor sürekli rahatsız ediyor sürekli topa değiyor. Takdir etmek lazım. Tevez de çok koşuyor ve çok güçlü. Bir de bu adamın boynuna ne olmuş biri çıkıp açıklasa!
Barcelona topu Jordan'a verip ne yapacak diye bekleyen 88-89 Chicago'su gibi. Messi nasıl bu kadar kolay adam geçiyor nasıl bu kadar iyi top saklıyor anlamak mümkün değil. Genelde Messi, bazen de Deco sağ tarafta oynayınca garibim Zambrotta tek başına Ronaldo idi, Evra idi, Park idi kim geldiyse karşıladı, onur savaşı verir gibi. Maçın en iyilerindendi bence.
United savunmayı oturtmuş, güveniyor. 2. Essien vakası Hargreaves de sağ bek oluyor gözümüz aydın. Bu kadar çok koşan bir United 10 kişiyle sürekli toopun arkasında kalmayı bildi, Barcelona'nın çektiği şutlar, yaptıkları ortalar hep United'lıların bacaklarından, kıçlarından sekti. Al işte Klişe benzetme bal yapmayan arı gibiydiler. Barcelona varsın topa sahip olsundu, sorun değildi United için.
Merak ettiğim bir şey ise United bu kadar hırsı daha küçük takımlara karşı - Fenerbahçe olsun sözgelimi- gösterebilir miydi? yani istese gösterirdi de gerek görür müydü? Karşındaki rakibin isminin büyüklüğünden motivasyon sağlamak nasıl bir şeydir, bu psikoloji nasıl bir şeydir anlamış değilim. Bu psikolojik faktörler nasıl bu kadar sonuca etki ediyor bilmiyorum. Ev sahibi avantajı ne ya, orası da saha değil mi?
29 Nisan 2008 Salı
W.B.A Premier Lig'de
West Bromwich Albion Southampton ile 1-1 beabere kalarak Premier'e yükselmeyi garantiledi. Kevin Phillips bir kez daha takımını premier’e çıkartıyor. 35 yaşında 22 golle krallıkta ikinci. Albion taraftarlarının süper yedeği Chris Brunt bitime 6 dakika kala attı takımı yukarı taşıyan golü. Hull ile aralarındaki 3 puan ve 13 averajlık farkın kapanmayacağını düşünürsek. Türkiye olsa bu averaj olaylarında garantimiz olmaz, akla hemen Zalat gelir. Onlar kutlamışlar, iyi de etmişler. Son fotoğraf şampiyonluk kutlaması gibi değil de, daha başlamamış stadyum konseri gibi ama olsun
Rekortmen Derby
28 Nisan 2008 Pazartesi
Premier lig 36. Hafta
Frikik Savaşları
Yukarıdaki fotodan 10 dakika önce çocuk gibi frikiki kim atacak diye kavga ettiler, küstüler. Daha önce nispeten küçük çaplısını Hargreaves, Ronaldo yapmıştı.Ballack penaltıyı gol yapınca can ciğer oldular. Gerçi fotoya bakınca Ballack Drogba'nın boynuna biraz fazla asılmış gibi. Gol yapamasaydı penaltıyı iyice şenlik alanı olurdu heralde Stamford Bridge.